Çocuğumu Neden Ekrandan Uzak Tutmalıyım

Çocuğumu Neden Ekrandan Uzak Tutmalıyım

Başakşehir Ritim Anaokulu

Çocuğumu Neden Ekrandan Uzak Tutmalıyım

Çocuğumuza karşı temel görevimiz Onu korumaktır. Onu, Yaratıcı’nın bize verdiği gibi ne içeriden ne dışarıdan etkilerle bozulmamasını sağlamak birincil ebeveynlik görevimizdir.Zira yağmur yağarken şemsiye açmaz isek sonrasında saç kurutmanın bir anlamı olmayacaktır.

Günümüzde fiziksel olarak aşırı koruyucu ebeveynliğe maruz kalmış çocuklar psikolojik olarak korunamamaktadır. Gittikçe artan teknoloji aletleri evin olmazsa olmazları haline gelmiş yanına her geçen gün bir başkası eklenmiştir. Bir sonraki aşamada saatlerimiz ve gözlüklerimiz interaktif hale gelecek teknoloji zararları kaçınılmaz bir hal alacaktır. Bilgisayar, TV, tablet ve telefonlar haz duygusunu beslerken bir çok şeyi de alıp götürdü.

Sokakların güvenli olmayışıyla çocuklar güvenli ekranlara (!) maruz bırakıldı. Ekran sayesinde artık yemekler kolay yeniyor, etraf dağılmıyor, arabada yolculuklar daha sessiz, keyifli hale geliyor. Gelin görün ki çocuğumuzun serbest oyun hakkını elinden almak Ona çokça zarar veriyor.

Oyun oynamak çocuk için doğal bir iyileştiricidir. Oynadığı her oyunda duygusal, sosyal ve bilişsel becerilerini geliştirir. Oyun kendi içinde Kazanmayı ve kaybetmeyi barındırırken kurallara uymayı ve sabrı da öğretir.

Ekran aynı zamanda çocuğun hareket imkanını da elinden alır. Fast food çağındaki çokça kalorili beslenen günümüz çocukları bulundukları yere sabitlenmiş hareketleri durdurulmuş çocuklardır.

Yine ekranla çok muhatap olan çocuk birincil yetisi olan hayal kurmayı kaybeder hale gelir. Ekransız oyun kuramaz, beyni kendi üretmek yerine ona sunulan komutlarla bir sıra izler ve kendinden bir şey katmadan oyununu bitirir.

Ekran tüm gelişim alanlarını sabote eder. Hareketsizlikle birlikte vücuttaki esnekliği alır, dil gelişimi ve duygusal gelişimini zedeler. Sosyalleşme ihtiyacını yok eder etkileşime girme ihtiyacı hissetmez ekran mağduru çocuk. Kendisini anlatma açıklama gibi bir durum oluşamayınca da dil gelişimi geriler. Yine heyecanlanma, üzülme gibi duygularını yansıtamadiği için duygusal bir donukluğa da sebebiyet verir. Karşı taraftan (TV, tablet, pc…) bir karşılık alamadığı için çocuğun yüzünde zamanla stabil bir donukluk oluşturur.

Ekran aynı zamanda sunduğu içerik ile de çocuklara zarar verir.Ekranlardaki şiddet, şiddeti bir çözüm yolu olarak görmeye, model almasına sebep olur. Ekran şiddeti sıradanlaştırır. Ekranda bu görüntülere maruz kalan çocuklar şiddete duyarsız kalır ve şiddet görene yardım etmekten uzaklaşır. Ekran aldıkları ve verdikleriyle çocuğun dünya algısını bozar cinsellik, moda, kandırma, şaka amaclı zarar verme, canını acıtma tüm bunları normalleştirir.

Yetişkin dizileri çocuklar için bir gerçekliktir. TV de olması yahut sokakta evde olması çocuk için aynı şeydir.Bilişsel gelişimini tamamladığı 12 yaşına kadar bu durum böyledir. Bizler ebeveyn olarak sokakta durup izlemeyeceğimiz şeyi ekranda izlettirmemeliyiz.

Cinsellik ve saldırganlık dürtüleri insanın temel zaafları olduğu için TV de çizgi filmlerde, bilgisayar oyunlarında arka planda çokça kullanılır. Bu bilinçaltı teknikler, subliminal mesajlar ile çocuğun var olan haz duyusu beslenilerek ekrana devamlı bakışı sağlanmaya çalışılır. Örnegin bir çizgi film hazırlanırken ilk vermek istediği öge çizilerek devamı onun etrafında şekillendirilir. Seslerin arasına yerleştirilen gizli sesler, konuşma arası verilen mesajlar çocuklarımızın zihnini kontrol eder hale getirir.

Özetlemek gerekirse; ekran içeriği velev ki iyi olsa da çocukların oyun, hareket, hayal gücü ve sosyalliklerini ellerinden alarak fiziksel, bilişsel ve sosyal yönden zarara uğratır. Bunun yanında ekranda her sunuluma açık hale gelerek yaşam algılarının değişmesine sebebiyet verir.

Psikolojik açıdan da sağlıklı bireyler yetiştirmek istiyorsak çocuklarımızın ekran ile olan ilişkisini düzenlememiz gerekmektedir.

Klinik Psikolog Zeynep Ertürk

Başakşehir Ritim Anaokulları